Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde şekle aykırılık iddiası ve hakkın kötüye kullanılması - ÖZET: Şekil eksiliğinin ileri sürülmesi açıkça adaletsizlik teşkil ettiğinden, gerçek hakkın tanınması ve ferdin korunması için, bu zaruretten doğan ve olağanüstü bir imkân sağlayan TMK 2/2. maddesi hükmünün işletilmesi, başka bir deyişle hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralı değil, şekil şartı kuralının ihmal edilmesi zorunludur. Gerçekten şekle ilişkin hükmün gayesi dışında menfaat temini yoluna gidilmek istenildiği durumlarda yargı hassas olmaya mecburdur. Zira hukuk ancak, meşru menfaatlerin tatminine yarar; başka bir şeye yaradığı taktirde ise mevcudiyet sebebini kaybeder. Tüm bunlar karşısında somut olayın özelliği itibariyle davalının sözleşmenin resmî şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, bu nedenle taşınmazın rayiç değerinden sorumlu tutulamayacakları yönünde savunmada bulunmasının hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralına aykırılık teşkil ettiğinin kabulü gerekir. (4721 S. K. m. 2, 706) (818 S. K. m. 213) (6502 S. K. m. 40, 41) (2644 S. K. m. 26) (1512 S. K. m. 60) (6098 S. K. m. 217) (13. HD. 25.09.2012 T. 2012/15680 E. 2012/20904 K.) (YİBK 30.09.1988 T. 1987/2 E. 1988/2 K.) (YİBK 25.01.1984 T. 1983/3 E. 1984/1 K.) 1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 4. Tüketici Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. 2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. YARGILAMA SÜRECİ Davacı İstemi: 4. Davacı vekili 26.06.2009 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketten (29.12.1995 tarihli adi yazılı) sözleşme ile satın aldığı taşınmazın, bedeli fazlasıyla ödenmesine rağmen sözleşmede kararlaştırılan tarihte teslim edilmediği gibi davalının içerisinde bulunduğu durum nedeniyle ifanın gerçekleşmesinin de mümkün görülmediğini ileri sürerek davalının üstlendiği edimin aynen ifasını, bu mümkün olmaz ise sözleşmeye konu taşınmazın rayiç değerinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla…
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde şekle aykırılık iddiası ve hakkın kötüye kullanılması

